Altyazı dergisinden Aslı Ildır, “Filmin çılgın ve hiper evreni, bir yandan Everyn’in çatlayan ve parçalanan zihnini ve ruhunu anlatmasıyla dışavurumcu ve öznel” tanımlaması yaparak, filmi şöyle analiz ediyor:
“Çoğunlukla onun zihninin yönlendirmesiyle dolaşıyoruz bu labirentin içinde. Bazen bir rüyanın dilini taklit ediyor film, çağrışımlarla ilerliyor ve karakterin hikayesindeki kilit anlara odaklanıyor. Kocasıyla giderek ailesini terk ettiği, ABD’ye göç ettiği ya da kızının doğduğu anlar gibi. Bir bilgisayar oyununu andıran küçük bir ekranda Evelyn’in karar anlarını görüyoruz, farklı kararlar dallanıp budaklanan uzun bir kader çizgisine dönüşüyor. Her yolun sonunda hem aynı hem bambaşka bir Evelyn görüyoruz: bir film yıldızı, bir opera sanatçısı, bir aşçı, bazen sadece hareketsiz bir kaya. Her karakterde ise başka bir filmin ya da türün dünyasına giriyoruz. Örneğin Evelyn’in kocasıyla ABD’ye gitmediği, Çin’de kalarak bir kung fu ustası ve film yıldızı olduğu evren bir Wong Kar Wai evreni. Seneler sonra karşılaşan aşıkların konuşmasını, Aşk Zamanı’nın arka sokaklarından birinde izliyoruz. Sadece sinematografi değil, filmin hızı da Wong Kar Wai’nin kendine has zamanına ayak uyduruyor bu sahnelerde.”
ALINTI KAYNAK: https://www.ntv.com.tr/galeri/n-life/kultur-ve-sanat/11-dalda-oscara-aday-gosterilenher-sey-her-yerde-ayni-anda-everything-everywhere-all-at-once,ig4bxizKyUCLUlZ_uG6rLQ