Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Baloğlu, patoloji bölümünde, özellikle de moleküler patoloji alanındaki yeni gelişmeler sayesinde patoloji sonucunu artık haftalarca beklemeye gerek kalmadığını söyleyerek, özel teknikler kullanılarak 24 satte kansere tanı konulabildiğini belirtti. Prof. Dr. Baloğlu, “Kanserle ilgili olarak önemli gelişmelerden biri de ‘Next Generation Sequencing’ yani NGS. Yöntemi, ‘yeni nesil dizileme’ olarak dilimize yerleşti. Bu yöntem sayesinde tümöre ait örneklerden yüzlerce geni aynı anda inceleyebiliyor, tanı koymanın yanı sıra hastada hangi tedavinin veya ilacın işe yarayacağını ya da etkili olmayacağını da tespit edebiliyoruz. Vakit kaybetmedenuygun tedaviye başlanması mümkün oluyor” dedi.
LİKİT BİYOPSİ
Tıptaki uygulamaların çok hızlı geliştiğini anlatan Prof. Dr. Baloğlu, “Mesela eskiden bir organa girip iğneyle biyopsi almak kolay ve sıklıkla uygulanan bir yöntem değildi. Genellikle biyopsi uygulamaları genel anestezi altında yapılırdı. Artık öyle değil; teknoloji gelişti. İğneyle vücudun her tarafına ulaşıp anormal dokulardan biyopsi almak mümkün. Tabii bu yöntem her zaman başarıya ulaşmayabiliyor. Bazı durumlarda yeterince tümör hücresine ulaşamayabiliyoruz. Bu durumda da likit biyopsi yöntemleriyle kandan ya da vücut boşluklarındaki sıvılar içinden tümöre ait hücre ürünlerini toplayabiliyoruz” dedi.
Her iki durumda da tümöre ait örneklerden NGS yani ‘yeni nesil dizileme’ tekniği ile yüzlerce gen hedefini inceleyecek teknolojileri kullanabildiklerini belirten Prof. Dr. Baloğlu, şunları söyledi: “NGS sayesinde tek bir hücre, DNA veya RNA’dan çok sayıda kopyalar oluşturabiliyor ve o kopyaların her birini birçok gen analizi için kullanabiliyoruz. Yani burada tümöre ait küçücük bir DNA miktarını yüzbinlerce, binlerce kez çoğaltabiliyoruz.”
NGS’in en önemli avantajının, elde çok az tümör dokusu olduğunda tümöre ait genetik materyalin, yani DNA ve RNA içeriğinin bu yöntemle çoğaltılabilmesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Baloğlu, şöyle dedi: “Eskiden hastadan çok genli analizler için yeterince büyük bir tümör örneği alınması gerekiyordu. Ancak NGS teknolojisi, çok az tümör örneğinden bile çok sayıda gen analizi yapmamıza olanak sağlayabiliyor. Aynı anda insandaki 46 kromozomun her bir noktasını ayrı ayrı analiz edebiliyoruz. Bu yöntemin, ihtiyaç duyulduğunda tanısal amaçla kullanımı da büyük avantaj çünkü bazı genetik değişiklikler bir tümörün imzası niteliğinde. Bu da kanserle savaşta çok büyük ve önemli bir bir avantaj.”
ÜLKEMİZDE 3 YILDIR UYGULANIYOR
NGS’in Türkiye’de son 2-3 senedir yaygınlaşmaya başladığını belirten Prof. Dr. Baloğlu, “Önce bu tümör dokusundan DNA/RNA elde ediliyor. Sonra bunların kalite ve miktar ilişkili yeterlilik değerlendirmeleri yapılıyor. Sonra da hedef nükleik asit dizilerinin spesifik olarak küçük parçalar halinde okunması için ön işlemler tamamlanıyor ve çoğaltarak okuma aşamasına aktarılıyor. Bu okuma işleminin tamamlanması bekleniyor. Sonra okuma verileri normal insan genomu verileriyle elektronik yazılımlar ile eşleniyor. Alınan veriler analiz edilerek raporlanıyor” dedi.
AKCİĞER, BAĞIRSAK KANSERLERİNDE ÇOK ETKİLİ
Her tümörün NGS ile incelenebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Baloğlu, “Hem DNA hem RNA analizleri yapılabilir. Hedefe yönelik, yani çevre dokulara zarar vermeden direkt olarak tümörü yok etmeye yönelik geliştirilmiş ilaçlar var. İlaçların etki edeceği, tümörlerin üzerindeki bu hedefleri belirlemek için de NGS kullanılabilir. Hedefi belirlerseniz, o hedefe yönelik akıllı ilaç kullanabilir, tümörü yok edebilirsiniz. Örneğin akciğer kanseri, bağırsak kanseri ve yumuşak doku kanserlerinde (Sarkom) çok fazla hedef var. Bu hedefleri tespit edip tedavide o hedeflere yönelik ilaç kullanılabilir. Pankreas kanserinde daha az hedef var. Burada daha az kullanıyoruz NGS yöntemini. Bütün standart tedavi yollarının tükenmiş olduğu, hastalığın ilerlediği durumlarda ise acaba bu hastalar için başka tedavi hedefinin olup olmadığını araştırmak için de kullanıyoruz” dedi.
AKILLI İLACIN HEDEFİNİ BELİRLİYOR
NGS’in tanısal amaçla kullanılabildiğini ancak asıl tedaviyi şekillendirmek için hekimlere yol göstermesi açısından önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baloğlu, “Belli genetik değişiklikleri saptayarak hastaya hangi ilaçların etki edeceğini ya da etki etmeyeceğini tespit edebiliyoruz. Yüzlerce gene etki eden ilaçlar var. ‘Akıllı ilaçlar’ diye bilinen ilaçların hedef tümör hücresinde etki oluşturması için gereken genetik değişiklik ‘Bu tümörde var mı?’ diye bakıyoruz. Küçük bir tümör dokusundan bütün bu analizleri yapabiliyoruz. Bu, önemli bir avantaj” dedi.
ALINTI KAYNAK: https://www.sabah.com.tr/saglik/2023/03/06/24-saatte-kanser-tanisi