AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği toplantıda aralarında Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak’ın da olduğu gazetecilerin sorularını cevapladı.

İşte Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkanlar:

“KENTSEL DÖNÜŞÜME DÖNÜK ÇALIŞMALAR YAPILACAK”

Belli yerlerde yeni yerleşim yerleri olması, üretime dönük yeni bölgeler oluşturulmasına yönelik çalışmalar. Özellikle de kentsel dönüşüme dönük çalışmalar yapılacak. Hangi bölgelerde nerelerde yapılacağının haritası var. Riskin fazla olduğu yerler öncelikli olarak ele alınacak.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SAĞLIK DURUMU

Sayın Cumhurbaşkanımız ile beraberdik dün. Zannediyorum seçim çalışmalarının yoğunluğu nedeniyle, midesindeki üşütme nedeniyle ufak bir rahatsızlık geçirdi. Programlarına devam edecek. Yoğun programları olacak. Gayet sağlıklı kendisi.

“AK PARTİ BİRİNCİ PARTİ”

Büyün kamuoyu anketlerinde AK Parti açık ara birinci parti. ikinci parti ile 10-15 puan arasında fark var. Cumhur İttifakı’nın da parlamento çoğunluğunu elde ettiğini görüyoruz. Türkiye’nin demokrasi tarihine baktığımızda bu millet ileri doğru attığı hiçbir adımı geri almamıştır. Cumhurbaşkanı-Başbakan arasındaki çatışmalara şahit olduk. En son olarak Sezer-Ecevit arasında gördük.

Sandıkta oy verildiği akşam kimin yürütmenin başında olacağına millet karar verecek. Bu sistemden dönüş olmaz. Bazı revizyonlara ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Yürütme ile yasama ilişkisinin daha yakın olması daha iyi olacaktır.

“ERDOĞAN KARŞITLIĞINDA BİRLEŞTİLER”

Türkiye’nin Libya tezkeresi konusunda CHP hayır demiş, İYİ parti evet demiştir. Tek ortak noktaları Erdoğan karşıtlığı idi. Bu siyaseten çok bir şey anlam ifade etmez. Erdoğan’ı indirelim, peki yerine ne koyacağız? Bunun cevabı yok. Böyle bir şeye milletimiz takılıp gitmez. Türkiye, hala çok açık şekilde bazı ülkeler tarafından desteklenen terör örgütleri ile mücadelesinden taviz vermez. Ukrayna Rusya krizinde cumhurbaşkanımızın bu tavrı olmasaydı, Türkiye’nin hakkını hukukunu koruyan ülke olarak ortaya çıkmasaydı, Türkiye burada bir taraf haline dönüştürülebilirdi. Türkiye kendi tarafını tuttu. Türkiye, epey bir zamandır kendisine dönmüştür. Kendi eksenini tahkim etmektedir. Bu yöneliminden, istikametinden vazgeçmeden milli, bağımsız politikalarını izleyecektir. IMF programı sadece borç meselesi değildir. Türkiye’yi düyun-u umumiyi getirmek için adım attılar. Elin oğlu bizi Kızılelma, İHA-SİHA sahibi yaptı.

“TEMEL KONULARDA MÜTTEFİKLİK İÇİNDE HAREKET EDİYORUZ”

Yapılan yasal düzenlemeler lehimize olsun diye yapılmaz. Bizim ittifakımız ile karşı tarafın ittifakı arasındaki temel mesele karşı tarafın ittifakı al ver pazarlığı olan bir pazardır. Ortak bir fikir etrafında değil, ‘biz önce Erdoğan’ı yıkalım’ın üzerinde kurulmuş bir ittifak. Cumhur İttifakı olarak, ittifakımızın ana çerçevesi Türkiye’nin milli menfaatlerinin olduğu çerçevedir. Temel konularda müttefiklik içinde hareket ediyoruz. Başından itibaren hiçbir konu pazarlık olmadı. İlkeler etrafında bir duruş sergilendi. Gerek BBP’nin gerek YRP’nin dahil olması da sorunsuz gerçekleşti. Erdoğan’a güç vermek için bir ittifak oluşturduk. Cumhur İttifakı’ndaki her üç parti de kendi listeleri ile seçime girme kararı aldı. Bu partilerin kendi tercihidir. Kararı milletimiz verecek.

Medyanın imkanlarının geliştirilmesi için de fevkalade destekler veriliyor. Yaptığımız güzel şeyleri iftiharla anlatıyoruz. Yapamadığımız şeyleri de söylüyor ve ‘yapacağız’ diyoruz. Her şey bitti artık, dediğiniz anda kendiniz bitersiniz. Dinlemesini bilen bir siyasi hareketiz. Neredeyse sabaha kadar anlatılabilecek bir hizmet ve eser siyaseti ortaya çıkmıştır.

ÖTV’NİN SIFIRLANMASI

Gördüğüm 14 Mayıs akşamı Erdoğan yeniden milletin başkanı olacak. Anayasa bütün tedbirleri almış ve krizlerle karşı karşıya kalmayacağız. ÖTV’nin sıfırlanmasının temel maksadı, buradan ekmeğini kazanan esnafımız, çok eskimiş değiştirilmesi gereken araçlarını yenilesin, az sorunlu araçlarla çalışsınlar diye yapılmış çalışmadır.

TOGG HAKKINDAKİ İDDİALAR

Herkes kendisince mücadele eder. Biz savaş zamanında bile geçtiği yerlerdeki aldığı üzüm salkımlarına parasını asan bir milletin torunlarıyız. Bir algı operasyonunun asla parçası olmayız. Yalandan gelecek üç tane oy gelmesin. Mücadelenin de bir ahlakı vardır. Yüz yüze meselesini de küçük görmeyin. 94’te Erdoğan büyükşehirde belediye başkanı seçildiğinde bir tane televizyon ya vardı ya yoktu. Hepsi Erdoğan’ın karşısındaydı. 30 tane televizyonları, gazeteleri vardı. Biz de insanların gönlüne giriyorduk. Milletin gönlünden düşmemeyi başaracağız. Güzel bir reklam vardı; imaj hiçbir şeydir, susuzluğunu gider… Togg’u yolda ilk gördüğümde biz dahil yoldan geçenlerin hepsi hızını yavaşlatıp keyifle seyrediyor. Onların o paçavra alanlarına girmeyeceğiz. Kendi gerçeklerimizle hareket edeceğiz. Gerçekleri halkımızla paylaşarak seçimden çok iyi bir sonuç alacağız.

Oldukça kuvvetli bir sosyal medya ekibimiz harıl harıl çalışıyor.

VATANDAŞIN ALIM GÜCÜNÜ YÜKSELTECEK ADIMLAR ATIYORUZ

Biz ekonomi politikalarını şahıslarla kısıtlı şekilde konuşmayız. Daha çok üretimi esas alan, istihdamını artıran, ihracatını geliştiren ekonomik politikayı tercih etmiştir. Büyük bir pandemi yaşandı. Rusya-Ukrayna krizine bağlı olarak gıda krizi ortaya çıktı. Türkiye’nin enerji faturası 96.6 milyar dolara çıktı. Su krizleri şiddetli bir şekilde geliyor. Türkiye bu süreçte tedbirlerini aldı. Türkiye pandemi sürecinden bu yana 6 milyon istihdam oluşturmuştur. 253 milyar dolarlık ihracat yakaladık. Bütün bunlar Türkiye ekonomisinin güçlenmekte olduğunu gösteriyor. Sıkıntılı durumlar da var. Bir enflasyon sorunu ile, hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Seçimden sonraki en önemli gündem maddesi enflasyonun belini kırmaktır. Karadeniz gazının orta vadede enflasyonu indirecek etkisi olacağını biliyoruz. Vatandaşın alım gücünü yukarı çıkaracak tedbirler de alıyoruz. Asgari ücretin ve emekli maaşlarının yükseltilmesi aldığımız önlemlerden. Karadeniz gazı gündeme geldiğinde ne gerek var, uluslararası piyasalardan daha ucuz alırız diye küçük gördüler. Türkiye kendi ekonomisini güçlü kılmak için bu politikalarına devam edecektir. Bu istikametten vazgeçmeden yolumuza devam edeceğiz, gerekli tedbirleri alarak ilerleyeceğiz. Ekonominin bolluk zamanı da olur, bolluk zamanı da olur. 14 Mayıs sonrası Türkiye’nin şahlanış dönemine gireceğine inanıyorum. Serbest pazar koşulları altında yapacağız ne yapacaksak.