Konuşmasına, Bosna-Hersek’in ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’i ölüm yılı dolayısıyla rahmetle anarak başlayan Erdoğan, Kudüs şairi Nuri Pakdil’e de bir kez daha Allah’tan rahmet diledi. Erdoğan, “Rabbim her ikisini de cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin diye dua ediyorum.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, Kayseri’nin bugün kendilerini her zamankinden coşkulu bir şekilde bağrına bastığını belirterek, milletten aldıkları desteğin her zaman en büyük güç ve moral kaynağı olduğunu söyledi.
Siyasete girdikleri günden bu yana attıkları her adımda milletle birlikte yol yürüdüklerini vurgulayan Erdoğan, ilk yola çıkış noktalarının da Kayseri olduğuna dikkati çekti.
Erdoğan, AK Parti iktidarları döneminde hangi başarıya imza atıp, hangi mücadeleden yüzlerinin akıyla çıktılarsa hepsinin gerisinde Allah’ın yardımı ve milletin desteği olduğunu belirtti.
class=”medyanet-inline-adv”>
“HİÇ KİMSE BÜYÜMEMİZİ, GÜÇLENMEMİZİ ENGELLEYEMEZ”
Kayseri’de karşılaştıkları bu manzaranın, kendilerine milletin “tek yürek, tek yumruk” halinde yanlarında olduğunu gösterdiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Böyle bir milletin evladı olarak doğduğum ve yaşadığım için Rabb’ime hamd ediyorum. Bizler bir oldukça, beraber oldukça, iri oldukça, kardeş oldukça, iyi ve kötü günümüzde birbirimizin yanında oldukça Allah’ın izniyle bu milleti kimse yenemez. Tefrika hastalığını bünyemizden uzak tuttuğumuz müddetçe ne siyasi ne ekonomik ne askeri hiçbir tehdit bizi hedeflerimizden alıkoyamaz. Medeniyet değerlerimize, tarihimize, kültürümüze hepsinden önemlisi imanımıza sıkı sıkıya bağlı olduğumuz müddetçe ‘yel kayadan ne götürür’ misali hiçbir fırtına bizi yıkamaz. Çok çalıştığımız, disiplini elden bırakmadığımız, yardımlaştığımız, kendimize güvendiğimiz müddetçe hiç kimse büyümemizi, güçlenmemizi engelleyemez.”
Erdoğan, Kayseri’nin bu değerleri en iyi yaşatan şehirlerden olduğunu, bu nedenle de Türkiye’nin hep yükselen yıldızı konumunda bulunduğunu ifade etti.
Kayseri’den aldıkları ilhamla Türkiye’yi dünyanın en önde gelen devletlerinden biri yapmak için gece gündüz çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, bu mücadelelerinde hep yanlarında olduğu için teşkilat üyelerine teşekkür etti.
class=”medyanet-inline-adv”>
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tarihi bir süreçten geçtiğine işaret ederek, “Dünyada, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından tahkim edilen, Soğuk Savaş’ın bitmesiyle de daha sinsi yöntemlerle varlığını sürdüren çarpık sistem çatırdıyor. Bu büyük dönüşüm sürecinin elbette her alanda ve her yerde sancıları yaşanıyor. Türkiye gibi kimi ülkeler çarpık sisteme itiraz ve hatta isyan ederek, adalet taleplerini açıkça dile getiriyor. Kimi ülkeler ve toplumlar ise hala teslimiyet psikolojisi içinde hareket ediyor.” diye konuştu.
“BİZİM HİÇ KİMSEYLE KAVGA ETMEK GİBİ BİR GAYEMİZ YOKTUR”
class=”medyanet-inline-adv”>
Bölgede ve dünyanın pek çok yerinde sadece istiklal değil, onur mücadelesini dahi vermekte zorlanan, hatta buna teşebbüs bile etmeyen pek çok toplumun varlığına şahit olduklarını dile getiren Erdoğan, “Türk milleti tarihinin her dönemi gibi bugün de istiklali ve istikbali için gerekirse tüm dünyayı karşısına alabileceğini bir kez daha ispatlamıştır.” ifadesini kullandı.
Davalarının haklılığına inandıkları için kendilerini durdurabilecek hiçbir gücün olmadığını herkese gösterdiklerini ve kabul ettirdiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Türkiye’yi diledikleri gibi oynayabilecekleri, itip kakabilecekleri, istediklerini yaptırabilecekleri, elindekileri alabilecekleri bir devlet sananlar inanıyorum ki son gelişmelerle bir kez daha derslerini almışlardır. Esasen bizim hiç kimseyle kavga etmek, hele hele fiziki müdahalede bulunmak gibi bir gayemiz yoktur. Türk milleti, tarihin gördüğü, görebileceği en barışsever, insani duyarlılıkları yüksek, hak ve adalet sevdalısı bir millettir. Tek bir şartla, kimse bizim bayrağımıza, ezanımıza, toprağımıza, devletimize el uzatmayacak, yan gözle dahi bakmayacak, hele hele saldırmayı aklından bile geçirmeyecek. Bu şartı kabul eden herkesle birlikte yaşamaya da birlikte çalışmaya da birlikte yürümeye de hazırız. Terör örgütlerini kullanarak, bölgemizde ve dünyada istedikleri gibi at oynatabileceklerini sananlar, bu işin o kadar kolay olmadığını artık kabul etmelidir. Bu gerçeği hatırlatmaktan biz bıktık ama birileri aynı yanlışları yapmaktan hala yorulmadı. İnşallah son dönemdeki gelişmeler bu bakımdan tüm dünya için bir dönüm noktası olacaktır.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Erdoğan, Türkiye’nin, kendi güvenliğini sağlamanın yanında küresel düzeyde adaletin ve huzurun sağlanmasına da öncülük edeceğini vurgulayarak, “Meseleye böyle baktığımız için bölgemizdeki ve dünyadaki hemen her gelişmenin bizi yakından ilgilendirdiğini biliyoruz. Geçen her gün, her yıl bizim bu konudaki haklılığımızı ortaya çıkartıyor. Bu ülkede hala ‘Türkiye’nin Afrika’da ne işi var, Türkiye’nin Suriye’de ne işi var, Türkiye’nin Libya’da ne işi var, Türkiye’nin Balkanlar’da ne işi var?’ diyebilenler çıkabiliyor. Halbuki kafalarını gömdükleri topraktan çıkartıp şöyle bir etraflarına bakınsalar Türkiye’nin niçin oralarda olması gerektiğini anlayacaklar ama emin olun milletimiz kafalarına vura vura onlara da bu gerçekleri gösterecektir.” dedi.
class=”medyanet-inline-adv”>
Türkiye’nin son 17 yılına damgasını vuran parti olarak bugünün selameti, geleceğin aydınlığı için var güçleriyle mücadele ettiklerini dile getiren Erdoğan, ilk günkü heyecanla, şevkle, azimle, kararlılıkla çalıştıklarını söyledi. Erdoğan, AK Parti 7. büyük kongre takvimini bu anlayışla başlattıklarını bildirdi.
Şu anda 7. Büyük Kongre’nin Kayseri delegasyonunun salonda belki de çok ciddi temsilcilerinin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, “Başarımızın gerisinde değişimin, yenilenmenin, tazelenmenin, gelişmenin önemine olan inancımız yatıyor. Kendi tabii seyri içinde yaşanan bu süreci hizmet yarışında bayrak değişimi olarak görüyoruz.” diye konuştu.
AK Parti’nin gönlünün 82 milyonun tamamını içine aldığını belirten Erdoğan, “AK Parti’nin kapıları da ülkesine ve şehrine hizmet etmek isteyen herkese sonuna kadar açıktır. Bizim kapımız kimseye kapalı değil. Gelmek isteyen olmazsa herhalde zorla içeri sokacak değiliz. Bunun için tüm vatandaşlarımızı kongrelerimizde partimiz saflarında görev almak üzere hizmet yarışına katılmaya davet ediyoruz. Partimizde görev alan arkadaşlarımızın daima önlerinde yeni kapılar da açık olmaya devam edecektir. Kaderi ülkesinin kaderiyle adeta etle tırnak gibi iç içe geçmiş bir partinin mensupları için üstlenilen her sorumluluk şereflidir, önemlidir, başarı göstermeye uygundur.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, kadın ve gençlik kollarında görev yapan partililere seslenerek şunları kaydetti:
“AK Parti’nin geleceği sizlersiniz. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların gönüllerini fethedememiş bir partinin geleceği yok demektir. Milletimizin istikbalinin teminatı olan gençlerimiz için çekim merkezi haline dönüşememiş bir partinin de akıbeti meçhuldür. Her binada, her sokakta, her mahallede, her ilçede, her ilde kadınlarıyla, gençleriyle milletimizin tamamının kendini içinde bulduğu bir AK Parti kimliği inşa etmek ve güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Geçtiğimiz 18 yıldaki tecrübelerimiz ışığında önümüzdeki dönemde bu doğrultuda çok sıkı bir çalışma ortaya koymakta kararlıyız. Şimdiden çevremize bu nazarla bakmalı ve en güçlü, en donanımlı, en kabiliyetli, en çalışkan, en imanlı, ihlaslı, muhabbetli insanları partimize kazandırmalıyız. Unutmayınız Türkiye ne kadar güçlü ise AK Parti o kadar güçlüdür, AK Parti ne kadar güçlüyse Türkiye’nin önü de o kadar açıktır.”
Erdoğan, bugün açılışı yapılan eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını diledi.
ALINTI KAYNAK: https://www.hurriyet.com.tr/siyaset/son-dakika-cumhurbaskani-erdogandan-birlik-mesaji-kimse-bizi-yenemez-41354264