DK: Erciyes Dağı yüksekliğinde olduğu ifade ediliyor.
MMS: Size tutulamayacak bir söz vermek istemem ama öncelikle tam verileri görmemiz gerekiyor.
DK: Uzun vadeli planlamadan bahsedelim. Bu herhalde gelecek nesiller için en önemli şey olacak. Siz bir cevabınızda yıkılan binaların vadide olduğunu söylediniz. Bazı analizlere göre böylesine büyük depremler sonrası hızlı hareket edilmemeli ve planlama zamana yayılmalı. Hemen bir şeyler yapılmamalı. Elbette bu insanların ihtiyacı en hızlı şekilde evlere ve barınma sorunlarını çözmek. Bu çok önemli bir ihtiyaç. Ama bir taraftan da yeni alanların verilere dayalı inşa edilmesi gerektiğine dair uzman görüşleri var. Siz şehir planlaması konusunda çok uzman bir isimsiniz. Eğer depremden etkilenmiş bu bölgede Belediye Başkanı olsaydınız, ilk yapacağınız şey ne olurdu?
MMS: Bu gerçekten çok zor bir soru. Uzun vadeli planlama için öncelikle verileri isterdim. Veri çok önemlidir. Fay hattının geçtiği yerler önemli. Binalar yeniden aynı yerlere inşa edilirse – umarım bir daha olmaz ama – yeni bir depremde aynı sorunla karşılaşılır. Depremin bu bölgede ilk kez olmadığını biliyoruz. Dolaıyıslya haritalandırma ve veri çok önemli. Helikopterdeyken bana bakanlar tarafından alternatif yerleşim yerleri konusunda bilgi verildi. Aynı zamanda fay hattına uzak noktalarda bu yeni yerleşimlerin yapılacağından da bahsedildi. Sorunuza geri dönecek olursak, veri ve haritalandırma çok önemli. İkincisi, yeni binaların inşa kodlarının olması çok önemli. İstanbul’daki binaların bu inşa kodlarının olduğunu biliyorum. Bunu yeniden düşünmeliyiz belki de.
DK: İstanbul’un bu anlamda iyi bir örnek olup olmadığı konusunda emin değilim.
MMS: 1999’dan sonra bu inşa kodları değişti. Dolayısıyla yeni binalar depreme dayanıklı olmalı. Alanlar yeşil olmalı. Herşeyi içine almalı, Çünkü insanlar burada yaşayacaklar, burada çalışacaklar.Yapılması gereken plan olmalı. Yeniden inşa ve yerleşim denildiğinde, bu hiç kolay bir şey değil. Bu sürece halkın katılımını sağlamak da çok önemli. Çünkü tsunami zamanında tecrübelerim bana gösterdi ki,
insanlar bulundukları yerden kıpırdamak istemiyorlar.
DK: Doğru.
MMS: Aynı yerde yaşamak istiyorlar. Onları “sizi bu güvenli olmayan noktadan güvenli noktalara taşıyoruz”a ikna etmemiz gerekiyor. Çünkü evleri orada, hayatları orada…
DK: Hatıraları orada…
MMS: Hatıraları orada. Dolayısıyla halkı sürece katmak çok önemli. Tüm seviyelerde katılım olmalı, ulusal düzeyde ya da yerel düzeyde, insanlar süreçlere katılmalı.
DK: Son sorum bu süreçlerin maliyeti ile ilgili olacak. Çok büyük olacağını biliyoruz. Bu anlamda bazı tahminler ve raporlar var. Örneğin JP Morgan’ın tahminlerine göre evlerin yeniden inşası, iletişim hatlarının kurulması, altyapmının iyileştirilmesi yaklaşık olarak 25 milyar dolara mal olacak. BM’nin 1 milyar dolar yardım çağrısı yaptığını biliyoruz. BM Habitat olarak ülkelere 500 bin dolar çağrısı yaptınız. Bu süreçte BM bu desteklerin toplanabilmesi için ne yapacak? Planı ne?
MMS: Biliyorsunuz Birleşmiş Milletler, üye devletlerden oluşan bir yapı, biz para dağıtan bir ajans değiliz. Ama biz donörlere Türkiye ve Suriye’ye yardım konusunda harekete geçme, BM ile biraraya gelme çağrısı yaptık. Onlar destek versin ki, biz de BM olarak, sadece Habitat değil BM’nin diğer kuruluşlarındaki uzmanları harekete geçirebilelim.
DK: Sizin desteklerinizle bunu nasıl başaracağımızı göreceğiz.
ALINTI KAYNAK: https://www.ntv.com.tr/dunya/bm-habitat-direktoru-ntvye-konustu-deprem-bolgesindeki-ilk-hissiyatim-aci-oldu,XaQLP41T3U6inY3z9o2Srg