Otomotiv endüstrisinin 1800’lü yıllardaki başlangıcından bu yana pazarı etkisi altına alan içten yanmalı motorlar, tüketicilerde de bu yönde alışkanlık yarattı. Dolayısı ile, otomobil sahipliği, içten yanmalı motorlar üzerinden değerlendirilir oldu.
Öyle ki, dizel ya da benzinli olması fark etmeksizin, herhangi bir içten yanmalı motora sahip bir otomobil kullanıcısı, bu araç hakkında yakıt tüketimi ve periyodik servis bakımları dışında başka bir bilgiye sahip olmadan aracını uzun yıllar sorunsuz kullanabiliyor.
Fakat, günümüzde giderek sayıları artan elektrikli otomobiller işler değişiyor.
Örneğin şarj sürelerinin uzun, menzil değerlerinin kısa olması, sadece batarya yardımı ile yol alan bu otomobiller ile yapılacak yolculuklarda bir ‘şarj’ planı yapmayı zorunlu kılıyor. Aksi halde yolda kalma gibi olumsuz durumlar yaşanabilir.
Öte yandan, akaryakıt tek bir fiyattan fakat farklı dağıtıcılardan temin edilebilirken, elektrikli araçların şarjında ise çok değişken seçenekler kullanıcıların karşısına çıkıyor.
Elektrikli araç sahiplerini ilgilendiren tüm bu kavramlar ayrı birer yazı konusu olabilir. Bu yazımızda ise, elektrikli araçların göz ardı edilen başka bir özelliğine dikkat çekeceğiz.
DAHA ÇABUK HIZLANIYORLAR
Elektrikli otomobiller, içten yanmalı motorlar ile kıyaslandığında yüzde 90 daha az hareketli parçayı bünyesinde barındırıyor.
Bilindiği üzere, elektrikli araçlarda bataryadan alınan elektrik enerjisi, elektrikli motora iletiliyor. Elektrikli araç motorları, iletilen elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviriyor ve tekerleklere iletiyor. Böylece araç hareket ediyor.
Bu durum, performans açısından da en önemli farklılığı yaratıyor. Bu sayede tekerleklere giden güç, içten yanmalı motorlara göre daha az kayıp ile çok daha verimli bir şekilde iletiliyor.
Özellikle benzinli ve dizel modellerle kıyaslandığında gücünü yalnızca elektrik enerjisinden alan otomobiller çok daha kısa sürede yüksek devirlere çıkabiliyor. İşte bu durum, işin sürüş güvenliği boyutunu gündeme getiriyor.
Otomotiv sektöründe, yüksek hacimli ve performanslı otomobiller haricinde, diğer içten yanmalı motora sahip otomobillerde 0’dan 100 km/s hıza çıkmak için gereken süre 7-10 saniye arasında değişiyor. Ortalama bir değer olarak kabul edilen bu aralığın üstünde kalan araçlar düşük performanslı, altında kalan araçlar ise yüksek performanslı olarak kabul edilebilir.
Elektrikli otomobillerin çoğunda da benzer değerler karşımıza çıkarken, bazı modeller ise 4 saniyenin altında 0’dan 100 km/s hıza erişebiliyor. Dolayısıyla, bu değerlere alışkın olmayan sürücüler için trafikte risk oluşma ihtimali bulunuyor.
Konunun uzmanları söz konusu riskleri Habertürk’e aktarırken, çözüm önerilerini de sıraladılar.
Uzmanların görüşlerine geçmeden önce, tabloda Türkiye’deki tüm elektrikli otomobillerin hızlanma değerlerini görmek mümkün.
Marka | Model | Batarya | Güç | Menzil | ÖTV | 0/100 kms |
Audi | e-tron | 95 kWh | 300 kW | 390 km | 60% | 5.7 sn |
e-tron Sportback | 95 kWh | 300 kW | 399 km | 60% | 5.7 sn | |
e-tron GT | 93.4 kWh | 350 kW | 487 km | 60% | 4.1 sn | |
e-tron RS GT | 93.4 kWh | 440 kW | 488 km | 60% | 3.3 sn | |
BMW | iX3 eDrive20 | 80 kWh | 120 kW | 460 km | 40% | 10.1 sn |
iX3 eDrive30 | 80 kWh | 210 kW | 460 km | 60% | 6.8 sn | |
iX xDrive40 First Edition Essence | 76.6 kWh | 240 kW | 425 km | 60% | 6.1 sn | |
iX xDrive40 First Edition Sport | 76.6 kWh | 240 kW | 425 km | 60% | 6.1 sn | |
i7 xDrive60 Pure Excellence | 101.7 kWh | 400 kW | 625 km | 60% | 4.7 sn | |
i7 xDrive60 M Excellence | 101.7 kWh | 400 kW | 625 km | 60% | 4.7 sn | |
i4 eDrive40 | 83.9 kWh | 250 kW | 493 km | 60% | 5.7 sn | |
i4 M50 | 83.9 kWh | 400 kW | 415 km | 60% | 3.9 sn | |
Citroen | ë-C4 | 50 kWh | 100 kW | 350 km | 10% | 9.7 sn |
ë-C4 X | 50 kWh | 101 kW | 360 km | 10% | 9.7 sn | |
Hyundai | ioniq 4×2 | 58 kWh | 125 kW | 384 km | 60% | 8.5 sn |
Kona electric | 39.2 kWh | 100 kW | 305 km | 10% | 9.9 sn | |
Kona electric | 64 kWh | 150kW | 484 km | 40% | 7.9 sn | |
Jaguar | I-Pace | 90 kWh | 294 kW | 470 km | 60% | |
Kia | Niro EV | 64.8 kWh | 150 kW | 460 km | 10% | 7.8 sn |
EV6 Prestige | 77.4 kWh | 168 kW | 528 km | 60% | 7.3 sn | |
EV6 GT-Line | 77.4 kWh | 239 kW | 484 km | 60% | 5.2 sn | |
EV6 GT | 77.4 kWh | 430 kW | 424 km | 60% | 3.5 sn | |
Leapmotor | T03 | 41.3 kWh | 80 kW | 417 km | 10% | |
Mercedes-Benz | EQA 350 | 66.5 kWh | 215 kW | 422 km | 50% | 6 sn |
EQB 350 | 66.5 kWh | 215 kW | 407 km | 50% | 6.2 sn | |
EQC 400 | 80 kWh | 300 kW | 403 km | 60% | 5.1 sn | |
EQE 350 | 90.56 kWh | 215 kW | 559 km | 60% | 6.3 sn | |
EQE AMG 53 | 90.56 kWh | 460 kW | 472 km | 60% | 3.5 sn | |
EQS 580 | 108.4 kWh | 385 kW | 650 km | 60% | 4.3 sn | |
EQS AMG 53 | 108.4 kWh | 484 kW | 559 km | 60% | 3.4 sn | |
Mini | Cooper SE | 32.6 kwh | 135 kW | 232 km | 10% | 7.3 sn |
MG | ZS EV | 72.6 kWh | 116 kW | 440 km | 10% | 8.6 sn |
Opel | Mokka-e | 50 kWh | 100 kW | 327 km | 10% | 9.2 sn |
Corsa-e | 50 kWh | 100 kW | 350 km | 10% | ||
Porsche | Taycan | 79.2 kWh | 240 kW | 484 km | 60% | 5.4 sn |
Taycan 4S | 79.2 kWh | 320 kW | 464 km | 60% | 4.0 sn | |
Taycan GTS | 93.4 kWh | 360 kW | 504 km | 60% | 3.7 sn | |
Taycan Turbo | 93.4 kWh | 460 kW | 452 km | 60% | 3.2 sn | |
Taycan Turbo S | 93.4 kWh | 460 kW | 416 km | 60% | 2.8 sn | |
Taycan 4 Cross Turismo | 79.2 kWh | 280 kW | 456 km | 60% | 5.1 sn | |
Taycan 4S Cross Turismo | 79.2 kWh | 360 kW | 452 km | 60% | 4.1 sn | |
Taycan Turbo Cross Turismo | 93.4 kWh | 460 kW | 452 km | 60% | 3.3 sn | |
Taycan Turbo S Cross Turismo | 93.4 kWh | 460 kW | 419 km | 60% | 2.9 sn | |
Taycan 4S Sport Turismo | 93.4 kWh | 440 kW | 490 km | 60% | 3.7 sn | |
Taycan GTS Sport Turismo | 93.4 kWh | 440 kW | 490 km | 60% | 3.7 sn | |
Renault | Zoe | 50 kWh | 80 kW | 377 km | 10% | |
Seres | 3 | 53.61 kWh | 120 kW | 310 km | 10% | 8.9 sn |
Skywell | ET5 Premium Line | 72 kWh | 150 kW | 400 km | 10% | 9.6 sn |
ET5 Premium Plus | 72 kWh | 150 kW | 400km | 10% | 9.6 sn | |
ET5 LR Legend | 86 kWh | 150 kW | 489 km | 10% | 9.6 sn | |
ET5 LR Exclusive | 86 kWh | 150 kW | 489 km | 40% | 9.6 sn | |
Subaru | Solterra e-Xtreme | 71.4 kWh | 160 kW | 466 km | 10% | 6.9 sn |
Solterra e-Xclusive | 71.4 kWh | 160 kW | 466 km | 10% | 6.9 sn | |
Solterra e-Xcellent | 71.4 kWh | 160 kW | 466 km | 10% | 6.9 sn | |
Tesla | Model Y RWD | 60 kWh | 220 kW | 455 km | 50% | 6.9 sn |
Model Y Long Range | 78 kWh | 378 kW | 533 km | 50% | 5 sn | |
Model Y Performance | 78 kWh | 393 kW | 514 km | 50% | 3.7 sn | |
Togg | T10X V1 RWD Standart | 52.4 kWh | 160 kW | 314 km | 10% | 7.4 sn |
T10X V2 RWD Standart | 52.4 kWh | 160 kW | 314 km | 10% | 7.4 sn | |
T10X V2 RWD Uzun | 88.5 kWh | 160 kW | 523 km | 10% | 7.4 sn | |
Volvo | XC40 Recharge P6 | 78 kWh | 170 kW | 425 km | 50% | 7.4 sn |
C40 Recharge P6 | 78 kWh | 170 kW | 438 km | 50% | 7.4 sn | |
C40 Recharge P8 | 78 kWh | 300 kW | 450 km | 50% | 4.7 sn |
‘SES ÇIKARMAMALARI RİSK YARATABİLİR’
Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Mert İntepe, günümüzde sürücülerin içten yanmalı motora sahip otomobillere alışık olduğunu vurgulayarak, elektrikli araçların sessiz olmasının da sürüş güvenliği riski yaratabileceğine dikkat çekti.
İntepe, “Hepimiz araç kullanmayı birilerinden öğrendik ve araç kullanmayı öğrendiğimiz yıllarda o günün teknolojisindeki otomobillere göre motor sesi, vitesten gelen ses gibi bazı duyusal alışkanlıklarımız var. Fakat elektrikli araçlar ile alışık olduğumuz arabalardan çok daha hızlı ve çok daha sessiz bir şekilde hareket ediyoruz. Bu durum yaya, bisikletli, motosikletli veya scooter kullananlar için şu anda öngörülemeyen bir risk yaratmakta” dedi.
Elektrikli araç satan tüm otomotiv markalarının eğitimler vermesi gerektiğini de öneren İntepe, “Markalara bayileri için elektrikli araç güvenli sürüş ve kullanım kuralları hakkında eğitim vermesini öneriyoruz. Elektrikli araçlar ile hız limitleri üzerine farkında olmadan çıkabilirsiniz. Ani hızlanma sonrası sert bir panik fren yaparak bir kazayı önlemek hiç de kolay değildir. Hele de alışık olmadığınız bir teknolojiyle hızlanıp durmaya çalışmak gerçekten kontrol kaybı yaratabilir” uyarısında bulundu.
‘GAZ PEDALINA BASMA ALIŞKALIĞIMIZ DEĞİŞECEK’
Ralli Pilotu Burcu Erenkul ise, elektrikli otomobillere alışmanın zaman gerektirdiğini belirtti.
Erenkul, “İçten yanmalı bir otomobilin ivmelenmesi, motor sesi, motorun şanzıman ile uyumu sayesinde otomobile uyum sağlamak ve bir his geliştirmek çok daha kolayken elektrikli otomobillerin sessizliğine ve sürüş dinamiklerine alışmak için biraz zamana ihtiyacımız var. İçten yanmalı motorlar, düşük devirlerde düşük tork üretirken, yüksek devirlerde daha yüksek tork üretirler. Elektrikli otomobillerse düşük devirlerden itibaren yüksek tork üretebilirler ve çok daha kısa sürede hızlanırlar. Bu yüzden gaz pedalına basma alışkanlığımızın bile değişeceği bir süreçten bahsediyoruz” dedi.
Sürücülerin otomobillerini tanımasının önemine de değinen Erenkul, “Kullandığımız otomobili tanımak oldukça önemlidir, ancak otomobilinin teknik özelliklerini bilmeden kullanan insanların olduğunu da biliyoruz. Ancak bu alışkanlık elektrikli otomobillerle tamamen değişmeli, çünkü elektrikli bir otomobil kullanıyorsanız ondan en iyi verimi alabilmek için onu iyi tanımalı ve uyum sağlamalısınız” diye konuştu.
‘YENİ BİR DÖNEME GEÇİŞ YAPIYORUZ’
Erenkul, otomobilin çekiş kontrolünün nereden olduğunu bilmenin, teknik özellikleri hakkında bilgi sahibi olmanın araca uyum sağlamak açısından önemli bir faktör olduğunu da vurgulayarak, “Elektrikli otomobillerin gaz pedalına basarken yüksek torklu olduğunu ve gücün çok hızlı geleceğini bilmek, ani ve agresif hareketlerden kaçınmak ve otomobilin dengesini bozmamak dikkat edilmesi gerekenlerin en başında geliyor. Alt devirlerden itibaren gücü hissettiğiniz bu otomobillerle özellikle viraj içinde yapılacak hatalı hareketler büyük risklerin oluşmasına sebep olacaktır. Otomobilin dengesi bozulursa yapacağınız kontra hareketlerinin de bu güçle uyumlu olması gerekmektedir” şeklinde uyarılarını sıraladı.
Elektrikli otomobiller ile sürüş alışkanlıklarının da değişeceğini kaydeden Erenkul, “Elektrikli otomobillerde ayağınızı gazdan çektiğinizde otomobilin hızı hemen düşer ve otomobil yavaşlar. İçten yanmalı bir otomobil kullanırken ayağınızı gazdan çektiğinizde motor freni devreye girer ve otomobilin hızı giderek düşer. İçten yanmalı bir otomobil kullanırken sürekli frene basmak yakıt tüketimini arttırırken elektrikli otomobiller regeneratif fren sistemi kullandıkları için fren yapmak ya da ayağınızı gaz pedalından çekmek menzile katkı sağlayan bir etkendir. İçten yanmalı otomobillerde keyfimizce otomobil kullanırken, elektrikli otomobillerde pili verimli kullanmak ilk önceliğimiz olacak diye düşünüyorum. Keyif için gazlamak yerine planlı ve sakin bir sürüşe sahip olanın gitmek istediği yere daha kısa sürede varacağı bir döneme geçiş yapıyoruz. Trafik kurallarına uymak, takip mesafesini korumak, hız limitlerini aşmamak her zamankinden daha önemli olacak” dedi.
ALINTI KAYNAK: https://www.haberturk.com/elektrikli-araclarda-gorunmeyen-risk-3587839-ekonomi