Cumhurbaşkanı Erdoğan Litvanya’da gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi dönüşün uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan Türkiye’nin AB süreciyle ilgili olarak, “Avrupa Birliği üyelik sürecimizin yeniden canlandırılması noktasında olumlu bir kanaat hâkim. Türk ekonomisine çarpan etki yapacak Gümrük Birliğinin güncellenmesi müzakerelerini de hızlandıracağız. Vize serbestisinde de mesafe alacağımıza inanıyorum.” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları: “Türkiye’nin savunma kabiliyetini güçlendirecek projelerle ilgili süreçler de ivme kazanacaktır. Muhataplarımızla olan görüşmelerimizde kendilerine İletişim Başkanlığımızın hazırladığı dört vizyon eseri takdim ettim. İnsani Yardımda Türkiye Modeli, Türkiye’nin NATO’ya Katkıları, Türkiye’nin Terörizmle Mücadelesi ve Lider Diplomasi başlıklı bu eserlerle tarihe not düştük. Zirvemizin ve yaptığımız görüşmelerin ülkemiz, milletimiz ve güvenliğimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Teşekkür ederim.
NATO’nun Avrupa Antik Bölgesi’nde savunma ve güvenlik konuları bakımından asli istişare forumu olduğunu bir kez daha teyit ettik. Müttefikler arasındaki yaptırım ve kısıtlamaların kaldırılması vaadini de içerecek şekilde yenilenen savunma yatırımları, özellikle bu tür taahhütlerin kabulü mahiyetindedir. Yine çabalarımız sonucunda ittifak tarihinde ilk defa Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanması kararı ilan edildi. İsveç’in NATO üyeliği konusu malumunuz zirve bağlamında öne çıkarılan hususlardan biri oldu. Bu konudaki ilkeli duruşumuz başından beri bellidir. Politikamızı burada da devam ettirdik. Zirve hitamında yaptığımız basın toplantısında meseleyi enine boyuna değerlendirdik. Kendilerine ifade ettiğimiz gibi İsveç’in katılım protokollerini onaylayacak merci Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Şu an işleyen bir süreç vardır. Meclisimiz atılan adımları takip edecek, ülkemizin çıkarları doğrultusunda en doğru kararı verecektir.
Değerli arkadaşlar, zirve marjında birçok devlet ve hükümet başkanıyla görüşmelerimiz oldu. Liderlerle görüşmelerimizde hem ikili meseleleri hem de NATO bağlamında iş birliğimizi ele aldık.
Öncelikle Türkiye ile ABD, malum NATO müttefiki, stratejik ortaklığa sahip iki önemli ülkedir. 2021 yılında Sayın Biden ile kurulmasını kararlaştırdığımız stratejik mekanizma kapsamında kurumlarımız görüşmelerini sürdürmekte. Mekanizmayla aramızdaki diyalog kanallarına yeni bir dinamizm kazandırdık. Zirve kapsamındaki görüşmemiz de çok çok verimli geçti. Yaklaşık 1 saat 15 dakika bir görüşme oldu. F-16’ların satışıyla ilgili Biden ve yönetimi aslında ülkemiz lehine bir tutum sergiliyor. Şu anda gerek kendisi gerek Dışişleri Bakanı ‘biz bu işin üzerindeyiz, takipçisiyiz’ dediler. Tabi bizden de Dışişleri Bakanımız Hakan Bey, aynı şekilde İbrahim Bey her ikisi de muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu sürecin, hatta Yaşar Paşamız da muhatabıyla görüşmek suretiyle, bu sürecin lehe dönüştürülmesini inşallah temin edecekler.
(Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri) Danışmanım Çağatay Bey’i Brüksel’e gönderdik. Yarın orada bu konularla ilgili görüşmeleri yapacaklar. Gerek Gümrük Birliği konusu gerekse vize serbestisi konularını görüşecek. Bunların Türkiye lehine olacağına inanıyorum. Bugün Ursula von der Leyen de bununla ilgili bize olumlu bazı şeyler de söyledi. Danışmanım Çağatay Bey de oradan olumlu gelişmelerle dönecektir diye düşünüyorum. Çünkü son Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde, yüksek temsilci ve komisyondan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri hakkında rapor hazırlamasının istenmesi isabetli bir adım olmuştur. Raporun olumlu ve ileriye dönük biçimde hazırlanmasını bekliyorum.
Öte yandan Türkiye olarak verdiğimiz sözlerin her zaman arkasında durduk, duruyoruz. Kazan-kazan ilkesiyle yürütülen müzakerelerin somut sonuçlarını en kısa zamanda görmek istiyoruz. Verilen sözlere dair somut adımlar öncelikle terör örgütlerinin faaliyetlerinin söz konusu ülkelerde sonlandırılması, teröristlerin iadesi. Avrupa Birliğinden göreceğimiz olumlu çalışmalar neticesinde biz de verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için çalışmalara başlarız. Geçen yıl üzerinde mutabık kalınan konular hayata geçmediği için süreç bugüne geldi. Bundan sonra da verilen sözlerin hayata geçirilmesine göre biz de harekete geçeriz. Netliğimizi, bu konuda tavizsiz olduğumuzu muhataplarımıza anlattık.
Buradaki en önemli risk, geçmişte biliyorsunuz biz Türkiye’de altı aylık hükümetler gördük. Bir yılı doldurmayan hükümetler gördük. Burada istikrar olur mu? Olmaz. Nitekim bu istikrarsızlığın neticesinde de Türkiye her yönden adeta bir çöküntüyle baş başa oldu. Bizim dönemimizde bu tür şeyleri yaşamıyoruz. Karar almaksa, her tür kararı süratle, rahatlıkla alıyoruz. Yani burada savunma sanayiinden tutun eğitime, ulaşıma, altyapı ve üstyapıdaki aldığı mesafe Cumhuriyet tarihinde yok. Bölünmüş yol dediğin zaman 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmış, şimdi sadece bizim bu dönemde 28-29 bin kilometreye ulaştı. Eğer bu bir koalisyon hükümeti olsaydı, biz bu yolları, köprüleri yapabilir miydik? Şurada Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsünün ortasından da inşallah raylı sistemi yapacağız. Şu anda onun hazırlıkları içerisindeyiz. Raylı sistem onun üzerinden geçtiği zaman ki yaklaşık 110 kilometrelik bir sistem bu. Bu Türkiye’de değil, dünyada ayrı bir hava oluşturacak.
Aynı şekilde şu anda Çanakkale Köprüsü, dünyada ilk üçün içerisinde, böyle bir köprü. Bunlarla biz iftihar ediyoruz. İstanbul-İzmir arasını 7,5 saatten 3 saat 15 dakikaya düşürmek bunlar rastgele olaylar değil. İşte bütün bunlar şu andaki hükümet etme yapısının bize kazanımlarıdır. Yani bütün parti genel başkanlarının Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağı bir sistem bizi nereye götürürdü? Felakete götürürdü. Yani duvarlara çarpa çarpa giden bir araç düşünün, ondan bir şey olur mu? Olmaz. Pert olur. Ama maalesef bunlar pert araç kullanmaya alışmışlar. Şu an itibariyle yoğun bir şekilde inşallah yatırımlarımızı devam ettireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla inşallah büyümeyi sağlayacağız. Bu anca şu andaki yapıyla olur. Bunların mantığıyla olmaz. Ne oldu, hesap uzmanı çok başarılıydı, iyi hesap yapıyordu? Ama gelin görün ki hesap, kitap tutmadı. 38 tane milletvekilliğini beraber seçime girdiği ve toplamı yüzde 1’i bile bulmayan ortaklarına dağıttı. Kendisi de zafiyete düştü. Şimdi ‘kalayım mı kalmayım mı’ devamlı bunun hesabı yapılıyor. Ve önümüzdeki haftalarda, aylarda kalır mı kalmaz mı bu görülecek. Ama bu bizim işimiz değil. Bizim işimiz farklı. 3 gündür buradayız. NATO Zirvesinde toplantılarımızı yapıyoruz. Ve bütün liderlerin Türkiye’ye bakışı çok farklı.
Dünya liderleri bize bu gözle bakarken, Türkiye’nin terörizmle mücadelesi NATO tarafından kabul görürken, bizim muhalefetimiz ne yazık ki teröristlerle yol yürümeye çalıştı. Feraset sahibi milletimiz teröristlerle kol kola yol yürünmeyeceğini, ortaklıklar kurulmayacağını anlattı. Umut ediyorum ki muhalefet bu dersi almıştır. Ülkemiz için en büyük risklerden birini de terör örgütleriyle bir araya gelen siyasi partiler oluşturdu.
Bu ziyarette umutlarımız var. Arkadaşlarımı önceden gönderdim. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri buraları dolaştılar. Biz de bir heyetle gideceğiz. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’ni dolaşarak onlarla aramızdaki her türlü ilişkileri daha da güçlendirelim istiyoruz. Hatta bugün Muhammed bin Zayed aradı. Merak ediyorlar. Ne oldu, nasıl gitti falan. Dedik ki ‘Nasıl olsa Çarşamba günü sizdeyiz. Orada etraflıca bunları görüşürüz.’ Katar’dan oraya gideceğiz, Suudi Arabistan’a, Katar’a geçeceğiz ve umutluyum. Ön ziyaretlerde arkadaşlarımız belli bilgilendirmeleri yaptılar. Yapacağımız ziyarette de Türkiye’ye verecekleri destekleri bizzat görme, yaşama imkânımız olacak. Daha önce yaptığım görüşmelerde kendileri söyledi. ‘Türkiye’ye ciddi yatırımlar yapmaya biz hazırız.’ Bunu bu ziyaretle birlikte de inşallah noktalamış olacağız. Bu yatırımlar belki bizde olacak, belki Suudi Arabistan’da, Katar’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacak.
Her dönem olduğu gibi bu yeni dönemde de ekonomi ehil kadroların elinde. Bu ülkede enflasyonu tek haneye daha önce kim indirdi? AK Parti kadroları. Vatandaşlarımız müsterih olsun, enflasyonu yine tek haneye indireceğiz. Ekonomiyi güçlendirecek, Türkiye’yi büyütecek adımları attık, atıyoruz. Yapılan çalışmaların, göreve getirilen ekibin olumlu yansımalarını da almaya başladık.
26 Mayıs’ta 98.5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervleri, 30 Haziran’da 108.6 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu 1 aylık dönemde net rezervler ise 14.2 milyar dolar iyileşme gösterdi. Bu rakamlar ekonomi, finans, ticaret çevrelerine de güven ve cesaret veriyor. Ekonomi programımızı, belirlediğimiz hedeflerimiz doğrultusunda tavizsiz uygulayacağız. Uluslararası rezerv birikimini artırmak için rasyonel politikaları hayata geçiriyor, uluslararası yatırımları ülkeye çekmek için çalışıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yoğun yağıştan kaynaklı sel, heyelan olayları yaşandı. Bu afetlerden etkilenen tüm vatandaşlarıma geçmiş olun dileklerimi iletiyorum. İlgili bakanlarımız hemen afet bölgelerine geçerek, çalışmaları koordine etti. Can ve mal kayıplarını en aza indirmek için ne gerekiyorsa yapıldı, yapılıyor.
Şu anda Afet Bakanlığı’nın yapacağı işi AFAD yapıyor zaten. Bütün donanımlarıyla, her şeyiyle AFAD’ın, Türkiye genelinde her yerde, her noktada belirli hazırlıkları var. Bizim AFAD’la oturmuş bir kurumumuz var ve bu kurumumuzla beraber de bu işleri yürütüyoruz. Mesela yangınlarla ilgili daha yeni 100 milyonluk bir yatırım yaptık. Helikopterler aldık, uçaklar aldık vesaire. Şimdi bunu daha da takviye edeceğiz. İnşallah Sayın Putin ile bir araya geldiğimizde onların amfibik uçakları var onlardan belki birkaç tane almayı düşünüyoruz. Çünkü yangın söndürmede çok etkin bu uçaklar. Denize dalıyor, oradan suyunu alıyor ve ondan sonra bakıyorsun hemen birkaç dakika içerisinde yangın mahalline ulaşıp oraya suyu döküyor. Bunlar tabii bizim için çok çok önemli. Yani bunlarda iki, üç tane takviye yaparsak, mevcut şu andaki filomuzdan çok daha etkin olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Düzensiz göçle mücadele hiçbir zaman sekteye uğramadı, uğrayamaz. Bunun detayı dediğimiz zaman uygulamada birçok adımlar atılacak. Bunlar kah polisiyedir kah o sınırlardaki uygulamalarımızdır. Türkiye’ye bu göçmen girişlerinin engellenmesi ve yakalananlarının sığınma evleri veya göçmen evlerine alınması önemli. Atılacak adımlarla da bu işi daha da sınırlamak ve yerinden özellikle, Suriye’nin kuzeyinden olacak göçleri yerinde engellemek önemli. Şu anda buna yönelik çalışmalarımız var. Kaçak göçmenler yakalanır, yakalanmaz hemen Geri Gönderme Merkezlerine gönderilerek orada gerekli olanlar yapılıyor. Bunlar ülkelerine gönderiliyor ve bununla beraber halkımızdaki endişe, korku, bunları da gidermiş oluyoruz.
Yapılan çalışmalarla kısa zamanda düzensiz göçmenler konusunda gözle görünür değişiklikleri vatandaşımız hissedecek. Güvenlik güçlerimiz, önlemleri ve çalışmalarını vatandaşlarımızın rahatı ve huzuru için sıkılaştırdı. Ancak çalışmalar da hiçbir insanın onuruna aykırı şekilde yapılmayacak. Medeniyetimizin, değerlerimizin gerektirdiği adımları atacağız.
Göçmen kaçakçılarına da göz açtırmıyoruz. Jandarma, emniyet ve ilgili güvenlik güçlerimiz kaçakçılık organizatörlüğü yapan kişilere karşı başarılı operasyonlar gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz aylarda Van-İran sınır hattında göçmen kaçakçılığı suçunu organize olarak işleyen suç örgütlerine yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Bu operasyonlarda 300’e yakın göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalanırken, bunlardan 168’i tutuklandı. Düzensiz göçmenlerle, ülkemize sığınmış, misafir ettiğimiz mültecileri de birbirine karıştırmamalıyız. Mültecilerin onurlu, gönüllü ve güvenli şekilde ülkelerine dönmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Avrupa Birliği Nato Politika Dünya Güncel Haberler Son Dakika
ALINTI KAYNAK: https://www.haberler.com/dunya/son-dakika-cumhurbaskani-erdogan-ab-ile-gumruk-16112292-haberi/