Vilnius’ta gerçekleşecek kritik NATO zirvesine artık saatler kaldı. 11 Temmuz’da başlayacak olan görüşmelerde İsveç’in birliğe olası üyeliğinin yanı sıra Ukrayna da konuşulacak. Zirvede Ukrayna ile ilgili kesin bir karar çıkması uzak gözükürken İsveç için hem ‘evet’ hem de ‘hayır’ cevabının çıkması eşit olarak görülüyor. Rusya sınırına sadece 300 kilometre mesafede gerçekleşecek olan zirvede Rus işgaliyle beraber bölgesel sorunlarda kendine yer bulacak.
class=”medyanet-inline-adv”>
KRİTİK F-16 ANALİZİ
Vilnius’ta Türkiye’nin İsveç ile ilgili ne diyeceği merak konusuyken Atlantik Konseyi’nde Türkiye ile ilgili bir analiz yayınlandı. Söz konusu analizde ‘ABD ve diğer NATO üyesi ülkeler, Vilnius zirvesi öncesinde İsveç’e onay sürecini hızlandırması için Türkiye’ye baskı yapmaya başladı’ ifadesi kullanıldı. ABD’nin ise Türkiye’nin kararını değiştirmek için F-16 satışını askıya aldığı belirtildi.
KARADENİZ’İN GÜVENLİĞİ
Romanya ve Bulgaristan’ın yanı sıra Türkiye, Karadeniz bölgesindeki üç NATO üyesi ülkenin en büyüğü. Türkiye’nin bu iki ülkeden bir diğer farkı ise İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde tam kontrolü olması.
İttifakın en büyük ikinci ordusu ve benzersiz coğrafi konumu ile Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında hem diplomatik hem de askeri açıdan çok önemli bir oyuncu oldu.
class=”medyanet-inline-adv”>
Türkiye, Ukrayna’nın savunmasına güçlü destek sağlarken Rusya ile ticari ve diplomatik bağlarını sürdürmeyi başardı.
‘DÜNYANIN EN BÜYÜK FİLOSU YAŞLANIYOR’
Türkiye’nin NATO’nun Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki deniz operasyonlarına destek sağladığının vurgulandığı yazıda şu ifadelere yer verildi;
‘Ankara en son Romanya’ya Bayraktar insansız hava aracı satmayı kabul etti. Yine de Türkiye’nin Rusya’yı caydırabilme yeteneği kısmen F-16 filosunun sağlığına bağlı. Dünyanın üçüncü büyük filosuna sahipler ancak filo yaşlanıyor.’
NATO’nun Karadeniz’deki çıkarları için Türkiye’nin ‘kritik’ olduğunu belirten analiz, Türkiye’nin Rusya’ya yönelik caydırıcı bir kuvvet olması için söz konusu F-16’lara ulaşması gerektiğini bildirdi.
Ankara’nın hava yeteneklerini sürdürmek için kırk yeni F-16 ve mevcut yetmiş dokuz savaş uçağı için yükseltme paketleri talebi son iki yılda çok az ilerleme kaydetti. ABD ise bu ilerlemelerin yanı sıra şart olarak bir de İsveç’in NATO’ya alınmasını ekledi.
‘TÜRKİYE SIRADAN DEĞİL’
Türkiye’nin 1984 yılından beri F-16 üretim programının bir parçası olduğunu belirten Atlantik Konseyi, ‘Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) aracılığıyla önemli bir F-16 üreticisi olmuştur’ denilen yazıda Türkiye’nin bu sayede yaklaşık 300 uçak ürettiğine vurgu yaptı.
Türkiye’nin 1993-1995 yılları arasında Mısır Hava Kuvvetleri için 46 F-16 üretip bu süreçte Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin F-16 filosunun modernizasyonuna yardımcı olduğunu da hatırlatan Konsey, Ankara’nın F-16 programında kritik bir ortak olduğunu söyledi.
class=”medyanet-inline-adv”>
SİLAH AMBARGOSU
Şubat 2023’te ABD Senatosu Başkan Joe Biden’a ‘Türkiye’ye F-16 savaş uçağı satışı NATO protokollerini( Finlandiya ve İsveç konusu) onaylayana kadar başlamamalı’ içerikli bir mektup gönderdi. Türkiye’nin 2012’den beri envanterine yeni bir F-16 almadığını da söyleyen Konsey, Mart 2020’de Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının ardından Ankara’nın ödediği bedel miktarında F-16 almak istediğini aktardı.
Öte yandan yazının devamında orta ve uzun vadede Türkiye’nin ABD sanayisinden ayrılmasının iki taraf içinde uygun gözüktüğü yazıldı. Ankara’nın ABD iplerinden kurtulmasıyla birlikte yapacağı operasyonlarda daha bağımsız olacağını hatırlattı.
ALINTI KAYNAK: https://www.milliyet.com.tr/dunya/vilnius-oncesi-kritik-analiz-natonun-rusyaya-karsi-guvencesi-turkiye-6973558